ERGENE’DE KANUNSUZLUK KURUMSALLAŞTI: ŞERHLİ TAPU, ŞAİBELİ KARAR
11 Ocak’ta yazdım: “Ergene Belediyesi’nin en değerli arsası çerez fiyatına el değiştirdi!” (https://www.facebook.com/share/p/17hxc7zZuU/)
Vakıflar Mahallesi, Ergene 1.OSB sınırları içinde bulunan 231/2 parsel (23 Dönüm), kanun ve yönetmelik gereği projeye dönüştürülmediği için OSB tüzel kişiliğinin rayiç bedel ile mülkiyetine geçmiş durumda. Belediye kendi rayiç sorgulama sistemine göre arsanın metrekare bedeli 521 TL 65 Krş , toplam 11 Milyon 853 Bin TL 453 Krş. Oysa aynı bölgedeki benzer parseller ocak ayında yüz milyonlarla satıştaydı.
Bu bile iyimser bir rakammış ki bu parselin harca esas bedel üzerinden 6 milyon TL gibi düşük bir bedelle Ergene Belediyesinin elinden çıkacağını öğreniyoruz. Bu gün ki ederi 300 milyon TL civarında... E-5'e cephe yekpare 23 dönüm yer başka hangi ilçede vardır!
OSB’NİN HAKKI VAR AMA SORUNUN KÖKÜ BAŞKA
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’nun 5/d maddesi ve OSB Uygulama Yönetmeliği’nin 61/3 maddesi açık: OSB sınırları içinde kalan, tahsis amacı doğrultusunda projelendirilip kullanılmayan kamu arazileri rayiç bedel üzerinden OSB adına tescil edilebilir.
Yani OSB’nin yasal bir hakkı var. Fakat bu hakkın doğmasının sorumlusu, Ergene Belediyesi’nin yıllarca bu arsayı atıl bırakmış olmasıdır. Sanayiye, eğitime, tarıma veya en basitinden bir Çıraklık Eğitim Merkezi’ne dönüştürülecek bir proje üretilemedi. Kamu menfaati korunmadı. İhmalle, pasiflikle, basiretsizlikle kamu değeri zayi edildi.
HUKUK ŞERHİ VARKEN NASIL İŞLEM YAPILACAK?
Burası işin daha ağır kısmı.
13 Ekim’de olağanüstü toplanan Ergene Belediye Meclisi, tapuda dava şerhi bulunan bu taşınmazı, belediyenin iştiraki EBSAN A.Ş.’ye sermaye artırımı olarak devretme kararı aldı. Tapuda şerh varken, kaybedilen bir davanın temyiz süreci devam ederken bir mülkiyet üzerinde nasıl "sermaye" oluşturulur? Bu işlem sadece mantık dışı değil, aynı zamanda hukuken sakattır.
Türk Medeni Kanunu m.1023: “Yolsuz tescil, tapu siciline güven ilkesiyle korunmaz.”
Türk Ticaret Kanunu m.342: “Sermaye olarak konulan taşınmazın mülkiyeti hukuken devredilebilir olmalıdır.”
Belediye Kanunu m.75: “Kamu hizmetine tahsisli mallar özel hukuk hükümlerine göre tasarruf konusu yapılamaz.”
Bu hükümler ışığında, dava şerhli, kaybedilmiş bir mahkemenin temyiz aşamasında bir taşınmazın belediye şirketine sermaye gösterilmesi hukuka aykırıdır. İşlem yapılsa dahi yok hükmündedir.
MECLİS NASIL ALET EDİLDİ?
5393 sayılı Belediye Kanunu meclise taşınmaz tasarruf yetkisi verir; ama bu yetki kamu yararı, şeffaflık ve usule uygunluğa bağlıdır. Ergene’de ise meclis olağanüstü toplantıya çağrıldı.Toplantıda bazı CHP’li meclis üyeleri itiraz etti ama karar oybirliğiyle geçti.
Tapudaki dava şerhinin varlığı mecliste konuşulmuşken ve mülkiyetin istinaf davası da kaybedilmiş ve temyiz aşamasında olduğu açıkken, meclisin bu kararı onaylaması hukuka uygunluk değil, hukuksuzluğu meşrulaştırma çabasıdır. Yani kanunsuzluğa meclis de ortak edildi.
HUKUK MU, TALİMAT MI?
Bir belediye başkanı bilir. Özellikle CV'sinde akademisyen(!) yazan bir belediye başkanı daha net bilir ki; şerhli tapuya işlem yapılamaz, temyizdeki mülkiyet tartışmalı taşınmaz sermaye yapılamaz. Buna rağmen Ergene’de hukuk susuyor, talimat işliyor. Hukuk müşavirliği sessiz, meclis onaylıyor, başkan imzalıyor. Ardından da “Ergene’nin menfaati için yaptık” türünden açıklamalar geliyor. Oysa gerçek apaçık...
SORUNUN KAYNAĞI YANLIZCA BU DÖNEM Mİ?
Hayır. Bugünün kaosu yalnızca mevcut dönemin ihmaliyle açıklanamaz. Önceki yönetimlerde de aynı projeksiyon ve vizyon eksikliği vardı. Ergene’yi ihya edebilecek taşınmazlar, gerekli projelendirilmeyip OSB’lerin kucağına bırakıldı. Şimdi tren kaçtı arkadan koşuyorlar. Kabahatler örtülmeye çalışılıyor. Kurnazlık veya talimatlarla hukuk zorlansa da, devletin ve kanunun sınırları vardır.
YAPILACAK İŞ BELLİYDİ. NEDEN YAPILMADI
Bu parselde yapılması gereken şeffaf ve hukuka uygun çözüm açıktı. 1/5.000 ve 1/1000 ölçekli planlarda revizyon yapılarak parselin kullanım amacı değiştirilip proje üretmek ve başlatmak. Bir çıraklık eğitimi merkezi, bir üniversitenin ziraat fakültesi, eğitim-araştırma birlikteliği gibi kamuya doğrudan fayda sağlayacak işler yapılabilirdi. Yapılmadı! Çünkü irade ve yetkinlik yoktu.
Beceri bitmiş, kanunsuzluk kurumsallaşmış.
ERGENE BELEDİYESİ BİR KEZ DAHA SINIFTA KALDI
Kamu malını koruyamadı, proje üretemedi şeffaflık sağlayamadı. Bunun yerine, dava şerhli tapu belediye şirketine sermaye gösterilerek kanunsuzluğun altına meclis mührü basıldı. Bir zamanlar “Sanayi ve Tarım Kenti” diye anılan Ergene, bugün beceriksizlik ve hukuksuzlukla anılıyor.
Belediyeyi yöneten ya da yönettiğini sananlara küçük bir hatırlatma yapmak isterim. Sizin kafanızdaki kırk tilki devletin kanunlarının topal tavşanını yakalayamaz.