İLK ADIM SAMSUN, SON DURAK ZAFER !
“1919 senesi Mayıs’ının 19’uncu günü Samsun’a çıktım...”
İşte bu cümleyle başlar Nutuk, işte bu adımla başlar bir milletin yeniden şahlanışı.
“Bir milletin yeniden doğuşudur 19 Mayıs...”
16 Mayıs 1919 Cuma günü, İstanbul’dan demir aldı Bandırma Vapuru. Üzerinde yalnızca yolcuları değil, bir halkın umutlarını, geleceğini, istiklal özlemini taşıyordu. Galata Rıhtımı’ndan ayrılırken bozuk pusulası, yorgun gövdesi, hırçın Karadeniz’e karşı koymaya yetmez gibi görünüyordu belki ama taşıdığı irade, dalgaların çok ötesindeydi.
19 Mayıs Pazartesi sabahı saat 08.00'de, Samsun’a ulaştığında, yalnızca Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları değil, Türk milletinin kaderi de karaya ayak bastı. O an, sadece bir varış değil; bir dirilişin, bir direnişin, bir milletin şahlanışının ilk adımıydı.
O gün, vatan işgal altındaydı. Millet; yorgun, yoksul, bitap düşmüştü. Her köşesinde bir acı, her evde bir yas, her yürekte bir umutsuzluk vardı. Ama işte o gün, karanlığın içinden doğan bir güneş gibi Mustafa Kemal çıktı milletinin karşısına.
Küllerinden yeniden doğacak olan bir milletin meşalesini Samsun’da yaktı.
Bugün, her 19 Mayıs’ta andığımız o kutlu gün, yalnızca Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı değil, bir ulusun yeniden varoluşunun simgesidir. Mustafa Kemal Paşa’nın da dediği gibi: “Benim doğum günüm 19 Mayıs’tır.”
Kutlu olsun milletinin uyanışı, özgürlüğün ilk adımı, umutların yeşerdiği o sabah!
Sen; yalnızca toprakları düşmandan temizleyen bir komutan değil, aynı zamanda ümidini yitirmiş bir millete inanç aşılayan bir liderdin.
Sen; milletine yalnızca zaferler değil, özgürlük, bağımsızlık, eşitlik ve çağdaşlık getiren bir devrimcisin.
Ve sen, gençliğe yalnızca güvendiğini söyleyen biri değil; onlara geleceği emanet edecek kadar yürekli bir öndersin.
“Benim anladığım gençlik,” derdin,
“Türk inkılâbının fikirlerini ve ideolojilerini benimseyip, gelecek nesillere aktarabilecek kimselerdir.”
Bugün, bizlere emanet ettiğin Türkiye Cumhuriyeti, binlerce şehidin kanıyla, halkın alın teriyle, senin kararlılığın ve inancınla kuruldu.
Ve bu emanetin bekçileri, yani gençler, senin inancını asla boşa çıkarmayacak!
Sen Nutuk’unu nasıl Gençliğe Hitabe ile noktaladıysan, biz de seni anarken o seslenişi yüreğimizde taşıyoruz:
“Ey Türk istikbalinin evladı!
İşte bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”
Bu duygularla, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’mızı kutluyor;
Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere,
Tüm silah arkadaşlarını, bağımsızlık uğruna can veren kahramanlarımızı rahmet, minnet ve sonsuz saygıyla anıyorum.