ERGENE’DE YENİ MOBBİNG MODELİ!
13/05/2025 16:58 | Son Güncelleme : 25/05/2025 03:26 | Okunma Sayısı : 17 | Hasan Öztürk

Burası Ergene Belediyesi. Evrensel değerler, insan hakları, ifade özgürlüğü? Onlar sadece Dünya için geçerli. Burada işler farklı. Burada sistem şöyle işliyor: Eğer akraban konuşursa, senin süpürge tutma zamanın gelmiştir demektir.
C.K., belediyede on yıldır çalışan emekçi bir büro personeli. Ne siyasetle işi var, ne polemikle. Ama bir gün sosyal medyada bir paylaşım yapılıyor.
Paylaşan kim? C.K.’nın kaynanası.
Ne diyor? “Çöpler neden alınmıyor? Hizmet neden gecikti?” Hepsi bu.
Ne hakaret, ne iftira, ne küfür. Olsa bile C.K.'dan bağımsız. Ama Ergene’de gerçekler rahatsız edici. Hele hele sosyal medyada dile gelirse, vay haline!
Yönetim harekete geçiyor. Kriz masası kuruluyor ve C.K. çağrılıyor.
“Kaynananı ara, paylaşımı kaldırsın.”
Kamu çalışanına verilen ilk görev artık bu: Yakın akrabaları denetlemek.
Kaynana inatçı, demokrasiden yana. "Ben bir bireyim. Fikir ve ifade özgürlüğüm var" diye düşünmüş olmalı ki paylaşımını kaldırmıyor.
C.K. ne yapsın? Ama yönetim çoktan kararını vermiş.Diyorlar yürü sahaya. C.K itiraz ediyor ben "büro personeliyim" Sen misin itiraz eden! C.K.’nın masası kaldırılıyor, kadrosu değiştiriliyor. Artık büroda değil, parkta. Büro personeliyken bir gecede “beden işçisi” yapılıyor.
Sebep? Akraba sansürü uygulanamamış.
Ve bu ilk değil.
Zabıta Amiri Yeliz G.’nin başına geleni hatırlıyorsunuz. Yılbaşı takvimi dağıtmak için memur vermiyor diye görevden alınmış, küçücük bir kulübeye tıkılmıştı. Üstelik kamera takıp izlemişlerdi. O günlerde mecliste dile gelmiş Başkan Topak ne demişti?
“Yerini beğenmeyen istifa etsin.”
Ergene’de olan sadece bir kadro değişikliği değil; özgürlüğün, adaletin ve insan onurunun ayaklar altına alınmasıdır. Bu belediye yönetimi, hukuktan değil kinden, hizmetten değil tahakkümden besleniyor.
Ergene Belediyesi hizmet üretmesi gereken bir kamu kurumu değil de kendi içinden muhalif üretmemek için korku imparatorluğu kurmaya çalışan bir yapıya dönüşmüş durumda. Hukukun, etiğin ve insan haklarının yok sayıldığı bu sistem artık normalleşemez.
C.K.’nın yaşadığı şey sadece görev değişikliği değil. Bu, kadına yönelik kurumsal mobbingdir. Aile üzerinden uygulanan dolaylı sansürdür.
Ve bu düzene susan herkes, suskunluğuyla zulmü kutsamaktadır. Ergene Belediyesi’nde artık liyakat değil, soy bağına göre infaz var.
Ve Başkan Topak’ın “beğenmeyen istifa etsin” cümlesi, her mobbingin kılıfı olarak arşive girmiştir.
En çok merak ettiğim, belediye'nin düzenlediği açılışlarda protokolü bile umursamayıp en ön sıraları kapma yarışı yapan, gezilerde otobüsleri dolduran, yemekli organizasyonlarda çatal kaşık savaşı veren "Suskunlar Kulübü" olarak adlandırdığım Kent Konseyi Kadın Meclisi, Siyasi Parti Kadın Kolları ve Diğer Dekorlar'ın tutumu.
Dayanışma demek, beylik sözlerle paylaşım yapmak, hoş sözlerle nutuk atmak, değildir. Ezilenin, aşağılananın, mobbinge uğrayanın yanında durmaktır.
Bu konunun üzerine gidip gereğini yapacaklar mı? Yoksa süpürge C.K.’nın elindeyken, pozları, pozisyonları bozulmasın diye yine sessiz mi kalacaklar? Göreceğiz!






Bunlar da ilginizi çekebilir
BİR DOĞA KATLİAMI PROJESİ DAHA
Yulaflı mahallesi yakınlarında planlanan yeni kum-çakıl ocağı ve eleme tesisi projesi, çevresel sürdürülebilirlik, etik siyaset ve yerel halkın yaşam hakkı konularında vahim bir sınav sunmaktadır.
3 hafta önceVEKİL AYGÜN VE STK'LARIN MÜCADELESİ SONUÇ VERDİ
Tekirdağ'ın Süleymanpaşa ilçesinde yer alan ve halkın nefes aldığı en önemli yeşil alanlardan biri olan Atatürk Kent Ormanı’na yapılması planlanan Orman İşletme Şefliği Hizmet Binası projesi, gelen tepkiler üzerine durduruldu.
3 hafta önceERGENE'DE 330 DÖNÜM TARIM ARAZİSİ SGK’YA DEVREDİLİYOR!
CHP’li Başkan Duran: “Belediye, Ergene’de Satmadık Yer Bırakmayacak!”
3 hafta önce