ÇERKEZKÖY’DE GAZETECİYE PUSU
ELEŞTİREL HABERDEN KORKANLARIN PANİK SALDIRISI
21/11/2025 23:18 | Son Güncelleme : 23/11/2025 09:01 | Okunma Sayısı : 18 | Hasan Öztürk
Çerkezköy Atatürk Kültür Merkezi’nin kapısında yaşanan utanç verici saldırı, sadece meslektaşımız Hasan İpek’e yapılmış değildir.
Bu saldırı, Tekirdağ’da eleştirel gazeteciliğe yönelmiş açık bir gözdağıdır.
Ben toplantıda yoktum. Ancak tanıkların anlatımları ve Hasan İpek’in ifadeleri, Anahtar Parti’nin Tekirdağ teşkilatında eleştirel habere, bağımsız basına ve özgür düşünceye tahammül olmadığını gözler önüne seriyor.
Hasan İpek, Anahtar Parti Ergene İlçe Başkanı Mehmet Bozdağ’ın davetiyle programa gidiyor.
Gazeteci görevini yapacak; gözlemleyecek, yazacak, eleştirecek…
Ama işte tam burası, Anahtar Parti’nin Tekirdağ kadrolarının en korktuğu şey: özgür basın, eleştirel haber ve hesap soran gazetecilik.
Ve tam da bu yüzden gazeteciyi kapıda pusuya alıyorlar.
BAHRI DEMİR NEDEN SALDIRDI?
Anahtar Parti Tekirdağ İl Başkan Yardımcısı Bahri Demir’in saldırganlığının nedeni çok açık. Eleştiriden korkuyorlar. Gerçeklerden rahatsız oluyorlar. Soru soran gazeteciyi kapı dışarı ederek kurtulacaklarını sanıyorlar.
Üstelik bu saldırı Bahri Demir’in ilk vukuatı da değil.
Teşkilatlardan sorumlu il başkan yardımcısı olarak görev yapan Demir’in, daha önce de çeşitli toplantılarda kendi il başkanına ve yönetime yönelik eleştiriler sırasında masaları yumrukladığı, il başkanından aldığı cesaretle ortamı gererek tartışmaları provoke ettiği iddia ediliyor.
Salonlarda masayı yumruklayan birinin, kapıda gazeteciye barikat kurması hiç şaşırtıcı değil. Bu artık kişisel bir öfke değil, alışkanlık haline gelmiş bir agresyon biçimi.
Yanına topladığı küçük grupla “Bu içeri girmeyecek!” diye barikat kurması, bir siyasi yöneticinin değil, gerçeği duymak istemeyen bir grubun panik refleksidir.
Bir parti yöneticisi eleştiriden kaçıyorsa, orada siyaset değil, korku düzeni vardır.
ASIL SORUN PARTİ İÇİNDEKİ ÇÜRÜME
Bu saldırının nedeni yalnızca kişisel öfke değil, çok daha derin bir siyasi zaaf:
- Eleştiriyi düşman gören bir zihniyet
- Basını susturarak kendi gerçekliğini kurmaya çalışan bir siyaset tarzı
- Hesap vermeyi değil, hesap kapatmayı gelenek haline getirmiş bir teşkilat kültürü
Tekirdağ’daki Anahtar Parti yönetimi kendini eleştiren her gazeteciyi kapıdan çevirebileceğini sanıyorsa, bu şehirde demokratik bir siyaset pratiğinin zerresi kalmamış demektir.
MEHMET BOZDAĞ’IN SESSİZLİĞİ
Hasan İpek’i programa bizzat davet eden Ergene İlçe Başkanı Mehmet Bozdağ, misafirine yönelik saldırı karşısında hiçbir irade göstermemiştir.
Bu sessizlik bir acizlik değil, eleştirel basına karşı kurulan pusuya ortaklıktır.
Bir ilçe başkanı, kendi misafirinin kapıda linç edilmek istenmesine sessiz kalıyorsa, bunun adı “siyasi basiretsizlik” değil, korkuya teslim olmuş bir yönetim anlayışıdır.
VE ŞİMDİ EN KRİTİK NOKTA: GENEL MERKEZİN SESSİZ ORTAKLIĞI
Bu olayda yalnızca yerel yöneticiler değil, genel merkezden gelen üst düzey isimler de aynı koridorda, aynı atmosferdeydi.
Ve hepsi bu utancı gözleriyle görmedilerse de duydular
Programda bulunan üst düzey isimler şunlardı:
- Genel Başkan Yardımcısı Emine Küçükali Gürkök
– Genel Başkan Yardımcısı Hatice Ceren Yılmaz
– Genel Başkan Yardımcısı Varol Tosun
– Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Hilal Güllülü Kavuncu Demirtaş
– MYK Üyesi Ahmet Ali Kaplan
– MYK Üyesi Musa Malik Yıldırım
– Genel Başkan Danışmanı İpek Naz Selçuk
– Sağlık Politikaları Başkan Yardımcısı Hatice Kübra Balta
Hepsi salondaydı.
Hepsi Bahri Demir’in gazeteciye yönelik barikatını gördü.
Ve tümü tek bir cümle bile kurmadı.
“Gazeteci içeri girecek. Basına el uzatamazsınız.” diyemediler.
Genel merkezden gelen bu suskunluk, yerelden daha tehlikelidir.
Çünkü bu, sadece korku değil, çürümenin artık merkezden onay aldığı anlamına gelir.
Bir partinin MYK’sı ve genel başkan yardımcıları, taşrada gazeteci kapıda itilip kakılırken kafasını başka yöne çeviriyorsa, sorun Tekirdağ’da değildir:
Sorun, partinin tepesindedir.
KINIYORUM!
Bahri Demir’in gazeteciye yönelik fiili ve sözlü saldırısını,
Tekirdağ İl Başkanı Yavuz Avcı ve Ergene İlçe Başkanı Mehmet Bozdağ’ın utandıran sessizliğini,
Genel merkezden gelen tüm yöneticilerin bu saldırıya karşı sergilediği ürkek, kaçak, sessiz ortaklığını
en sert şekilde KINIYORUM.
Gazeteci susmaz. Kapıdan çevrilen gerçek, bir gün gelir aynı kapıyı açtırır.
Bu olay Tekirdağ siyasetinin kara sayfasına büyük harflerle yazılmıştır.
Bunlar da ilginizi çekebilir
Fernando Muslera: Kariyerimle gurur duyuyorum
Galatasaray'ın simge isimlerinden biri olan Fernando Muslera, Manchester United maçı öncesinde konuştu. Uruguaylı eldiven, "Kariyerimle gurur duyuyorum" dedi.
1 yıl önceFenerbahçe'den Galatasaray'a olay gönderme: Ezberlediğiniz sezonlar gibi olmayacak
Fenerbahçeli yönetici Ahmet Ketenci, Galatasaray Kulübü'ne gönderme yaptı ve sarı-lacivertli taraftarlara şampiyonluk için birliktelik çağrısı yaptı.
1 yıl önceBruno Fernandes: Tek hedefimiz Galatasaray'ı yenmek
Manchester United'ın Portekizli orta saha oyuncusu Bruno Fernandes, Galatasaray maçı öncesi konuştu.
1 yıl önce