429 milyon TL’lik devlet yatırımıyla yükselen Ergene Devlet Hastanesi, kamu hizmetinin nasıl “yerel algı aracı”na dönüştürüldüğünün çarpıcı bir örneği. Projenin sahibi devlet, ama sahiplenen belediye yönetimi. Yani Devlet Yapıyor, Belediye Story atıyor.
7 ay önce7 ay önce
Ergene Belediyesi, meclis kararıyla halkın tarım arazilerini “teminat” gerekçesiyle iştirak şirketine devretti. Ancak bugün o araziler yatırımcılara sanayi parseli olarak tanıtılıyor. Peki üretici nerede? GES nerede? Depo nerede?
5 ay önceBir açık şekerin üzerine nasıl karıncalar üşüşüyorsa, sınırlarını koruyamayan insanın etrafına da insanlar üşüşür. Bu, basit bir sosyal gözlem değil; benliğin arzu, dil ve "Öteki" karşısındaki çözülüşünün psikanalitik öyküsüdür.
2 ay önce2 ay önce
Normalde köşemde Hollywood klasiklerini yorumluyorum. Ancak bu çalışma, Michael Haneke’nin Funny Games filmini akademik bir çerçevede ele alan özel bir incelemedir. Kuramsal referanslar (Eagleton, Zizek, Derrida) kullanılarak şiddetin estetik, ideolojik ve anlam düzeyindeki temsilleri analiz edilmek...
2 ay önce1 ay önce
Devlet “Yüzyılın Konut Projesi” diyor, kameralar önünde büyük laflar söyleniyor: “500 bin sosyal konut, 81 ilde güvenli yaşam alanları!” Ama Tekirdağ’daki tabloya baktığınızda bu dev vizyonun ardında sessiz bir yıkım planı saklı. Bu proje, sosyal konut değil - sosyal ve ekolojik bir felaketin alty...
1 ay önceSingin’ in the Rain (1952), birçok izleyici için saf bir mutluluk ve sinemanın neşeli bir kutlamasıdır. Ama bu neşenin altında, sessizden sesli sinemaya geçişin yarattığı travmanın, endüstriyel kaygıların ve ideolojik maskelerin izlerini görmek mümkündür.
1 ay önceMASUMİYETİN POLİTİK ONTOLOJİSİ, İDEOLOJİK AYGITLARIN KOREOGRAFİSİ VE MİTİN SİNEMASAL EKONOMİSİ
1 ay önceElia Kazan’ın On the Waterfront’ı (1954) -bizdeki adıyla Rıhtımlar Üzerinde- sinema tarihinin sadece en iyi filmlerinden biri değil, gücün, korkunun ve örgütlü suskunluğun nasıl üretildiğini anlatan en berrak metinlerden biridir.
1 ay önceMinimal bir mekan, sadece bir oda, on iki sandalye ve bir masadan ibaret gibi görünen bir film… 12 Angry Men (1957), dışarıdan bakıldığında “basit bir jüri tartışması” anlatır. Cinayetle suçlanan genç bir sanığın kaderi, sıradan bir jüri tarafından belirlenmektedir. İlk oylamada neredeyse herkes “su...
1 ay önce