CUMHURİYETİ KURANLAR.…
26/10/2025 21:16 | Son Güncelleme : 05/11/2025 06:08 | Okunma Sayısı : 84 | Leman Can
Geçenlerde Eskişehir’deydim.Behiç Erkin’in anıt mezarının olduğu yerde.
Cumhuriyetin kurucu kadrosundan .
Ankara - Etimesgut’taki tren istasyonunda adı yaşatılan kahraman.
TCDD’nin ilk genel müdürü Behiç Erkin.
1876 İstanbul doğumlu. Mustafa Kemal’den beş yaş büyük bir istihkam kurmay subay.
Çanakkale’ye asker ve mühimmat sevkiyatında inanılmaz işler başarmıştı.
Kurtuluş savaşında da mucizeler yaratan ekibin lojistik dehası.
Memleket işgal edilince tereddüt etmeden Anadolu’ya geçer ve Milli Mücadeleye katılır. Görüştüklerinde Mustafa Kemal ;
“ Ben cephede ne yapılması gerektiğini biliyorum, sen de cepheye asker, mühimmat ve malzemeyi nasıl getirileceğini. Demiryolları işin ehli biri tarafından yönetilmezse bu işi başaramayız. Demiryolları sana emanet.” Der.
Behiç Erkin Mustafa Kemal’i yanıltmaz.
Başardığı işlerle “Türkler demiryolu işletemez” algısını tarihe gömer.
Kurtuluş Savaşının en kritik günlerinde Mustfa Kemal kendisine “acil” koduyla bir telgrafg öndermişti:
“Sevkiyatı hızlandırın, trenleri son sürate çıkarın. Geciktiren idamla cezalandırılır.”
Behiç Erkin derhal bir cevap yazar:
“Bu hat 40 km den süratli gitmeye müsait değildir. Hızlandıralım derken tek bir sevkiyat biley apamayabiliriz. Emrinizi aldım bu yüzden yapmadım, ikinci emrinizi bekliyorum.
M.Kemal’den ikinci telgraf gelir:
“ Sen nasıl uygun görürsen Behiç “
İşte bu omurgalı duruş ve karakter sebebiyle Behiç Bey’e Atatürk tarafından “ERKİN” soyadı verilir. Soyadının anlamını M.Kemal mektubunda şöyle açıklar.
“Her şart altında kendi doğrularını dile getirme cesaretini gösteren, bağımsız kişi.”
Behiç Erkin gerçekten soyadı gibiydi.
Savaştan sonra TCDD’nın kurucusu ve ilk genel müdürü olur.
Demiryolu okulu açtırarak uzman personel yetiştirir.
Demiryollarının işletme dilini Fransızca’dan Türkçe’ye çevirtir.
Demiryolları müzesi kurar.
O yokluk yıllarında memleketin demir ağlarla örülmesine birinci derecede katkısı olur.
Sonradan” İstanbul Teknik Üniversitesi” adını alan “Mühendis Mektebi”ne özerlik kazandırır.
Milletvekilliği yapar.
İkinci Dünya Savaşı Fransa Nazi işgali altında iken Paris Büyükelçisidir.
Olağanüstü bir insanlığa imza atarak yaklaşık 20 bin Yahudi’ye Türk pasaportu verip hayatlarını kurtarır.
Bunu yaparken Alman temsilcisine “Türk Ulusu adına konuşuyorum, Atatürk önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyetinde din, dil ve ırk ayrımı yoktur, vatandaşlarımız dokunamazsınız” der.
Ve kimse dokunmaya cesaret edemez tabi.
1933 yılında Onuncu yılına giren Cumhuriyet için marş yarışması açılmıştı. Faruk Nafiz
Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar’ın yazdığı sözler seçildi. Besteyi Cemal Reşit Rey yapacaktı..
M.Kemal güfteyi görmek ister. Getiriler, okur:
“ Çıktık açık alınla on yılda her savaştan
On yılda 15 milyon genç yarattık her yaştan,
Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan,
Bir baca yükseliyor durmadan her yamaçtan…”
Son dizenin üzerini çizer, yerine:
“Demir ağlarla ördük, anayurdu dört baştan” yazar. Ve Behiç Erkin’e dönerek:
-“Sizlerin bu on senedeki emeğiniz iyi ifade edilmiyordu, o nedenle o mısrayı değiştirdim.”
diyerek zihinlere mıh gibi çakılan “demir ağ” metaforuyla Onuncu Yıl Marşına imzasını atar.
Behiç Erkin, ömrü boyunca tuttuğu ve yayınlanması için Türk Tarih Kurumuna teslim ettiğih hatıratının son paragrafında şunları yazar:
“Yukarıda beyan ettiğim veçhile ben, 1920-1928 seneleri arasında demiryollarını idare ederken,
ihmale hiç tahammül edemezdim. Aldığım ve aldırdığım tertibat sayesinde bu sekiz sene içerisinde hiçbir yolcu telef olmamış ve yaralanmamıştır.
Sonuç olarak 1922 büyük taarruzu sırasında Yunanlıların tahrip ettikleri demiryollarının ilk
tamiri, iki metre boyunda raylarla yapılmış ve demir köprüler gelinceye kadar hat ahşap köprülerle işletmeye açılmış iken dahi bir kaza kaydolunmamıştır.”
Kan gövdeyi götürüyor, olanaklar kısıtlı, teknoloji yok ama demiryollarında kaza yok, yaralanan yok, ölen yok..
Hani “Bu ülkeyi kuran M.Kemal ve arkadaşlarına minnet borçluyuz” diyoruz ya .
Boşuna söylemiyoruz.
Türkiye Cumhuriyetini bu dirayetli, yüksek karakterli ve işinin uzmanı kadrolar kurdu.
Çünkü başta M.Kemal olmak üzere hepsi “liyakat aşığı” idi.
İstiklal madalyalı Milli Mücadele kahramanı Behiç Erkin 1961 yılında hakka yürüdü.
Vasiyetinde “Beni, ilk demiryolu genel müdürlüğü görevini üstlendiğim Eskişehir’e, İzmirİ-İstanbul-Ankara hatlarının birleştiği yerde toprağa verin” demiş.
Orada yatıyor.
Temeline atılan bu harç sayesinde, tüm saldırılara rağmen ilelebet kutlanacak olan Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun…
25.10.2025 Eskişehir
Bunlar da ilginizi çekebilir
BAYRAM YORGUNU İŞÇİLER
6 ay önceDARAĞACINA SIĞMAYAN TARİH
5 ay önceERGENE DEVLET HASTANESİ'NİN VİTRİN POLİTİKASI
429 milyon TL’lik devlet yatırımıyla yükselen Ergene Devlet Hastanesi, kamu hizmetinin nasıl “yerel algı aracı”na dönüştürüldüğünün çarpıcı bir örneği. Projenin sahibi devlet, ama sahiplenen belediye yönetimi. Yani Devlet Yapıyor, Belediye Story atıyor.
5 ay önce